İstanbul Fatih’te hakkında kayıp ihbarı bulunan 65 yaşındaki Celal H., bir apartmanın kömürlüğünde cesedi parçalanmış halde bulunmuştu.
Cevat H., 26 Ekim 2022’de Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne babası Celal H. (65) hakkında kayıp başvurusu yaptı.
Polis, Celal H.’nin en son sanık 79 yaşındaki Sitrak K. ile Kocamustafapaşa’da bir adreste buluştuğunu tespit etti.
Araştırmalar sürerken sanığın kızı, emniyeti arayarak babasının telaşlı bir şekilde evden ayrıldığını bildirdi.
Bunun üzerine polis ekipleri Sitrak K.’nın evinde 31 Ekim 2022’de arama yaptı. Ekipler evin kömürlüğünde Celal H.’nin parçalara ayrılmış cesedini buldu.
Beraber olduğu 65 yaşındaki adamı öldürdüğü şüphesiyle yakalandı
şüphelisi Sitrak K.’nın peşine düşen polis, şüpheliyi aynı gün sokakta yürürken yakaladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Sitrak K. hakkında “Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme” ve “Kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık” suçlarından hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İddianamede yer alan ifadesinde maktulle aralarında cinsel birliktelik olduğunu iddia eden sanık Sitrak K., en son beraber oldukları sırada maktulün öne doğru düştüğünü tepki gelmeyince öldüğünü anladığını öne sürdü.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Sitrak K. bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracığıyla katıldı.
Sanık Sitrak K. kimlik tespiti esnasında yaşının daha büyük olduğunu kimlikte küçük yazıldığını ileri sürdü.
“Hiçbir şey hatırlamıyorum”
Sitrak K. savunmasına, “Hiçbir şey hatırlamıyorum. Psikolojim bozuldu. Kafam birdenbire fırladı. O kadar basit” diyerek başladı.
Ellerinin, ayaklarının titrediğini, gözlerinin düzgün görmediğini söyleyen sanık, “Ben mi öldürdüm? Bu adamı öldürmüş değilim. Günahı kimse onun boynuna olsun. Öyle birşey yok. Zaten benim gücüm ona yetmiyor nasıl öldüreceğim onu? Kimse kimseye vurmadı. Birden yığıldı kaldı. Ben ne yaptığımı bilemiyorum. O beni takip etti. Elinden kurtulamadım” dedi.
“Kendisi benimle ilişkiye girmek için beni bıçakla tehdit etti”
Savcılık ifadesi sorulan sanık, “Hiçbir şey hatırlamıyorum. Savcılık ifademde okuduğunuz şekilde kendisi benimle ilişkiye girmek için beni bıçakla tehdit etti. İlişkiye girip girmediğimi hatırlamıyorum. Kafam gitti. ‘Ben ne dersem onu yapacaksın’ dedi. Ben cezaevine girdikten sonra bu hale geldim” dedi.
Sanığın sorulara net bir şekilde cevap vermemesi mahkeme başkanı tarafından tutanağa geçirildi.
Şikayetçi ailenin avukatı Yunus Aldanmaz, soruşturma esnasında delillerin toplanmadığını belirterek “Bize göre soruşturma eksik yapılmıştır. Şöyle ki biz olayın arkasında üçüncü kişilerin olduğunu düşünüyoruz. Bunlar yeterince araştırılmamıştır. Sanık ve maktül olay günü nasıl biraraya gelmiştir. İkisi arasında telefon görüşmesi yapılmış mıdır? Sanığın aile bireyleri komşuları yeğeni dinlenmemiştir. Sanık kasaptan aldım demiştir. Kasaba yönelik araştırma yapılmamıştır. Sanık duruşmada sorulan sorulara karşı yeterli cevap vermemiştir. Sanık ceset bulunduktan sonra ortaya çıkmıştır. Adli Tıp Kurumu raporuna göre bölüm kesici, delici alet yaralanmasından meydana gelmiştir. Olayda testere kullanılmıştır” dedi.
“Tavuk bile kesemez”
Avukat Aldanmaz, Celal H.’nin 1 yıldır İstanbul’a gelmediğini, sanığın daha önce ifadesinde bahsettiği “2 – 2.5 ayda bir görüşüyorduk” şeklindeki ifadesinin asılsız olduğunu söyledi. Aldanmaz, “Sanık kimlerden yardım almıştır. Sanık bir senaryo söylemiş, bu senaryo diğer soruların sorulmasını engellemiştir. Şimdi de zihnim ve aklım yerinde değil demektedir” dedi.
Diğer şikayetçi avukatı Abdülhalim Sarı da “Gördüğünüz üzere sanık yaşlıdır. Tavuk bile kesemez. Bu olayı bu şahıs üstlenmiş olabilir. Her konunun araştırılmasını talep ediyoruz. Deliller karartılmıştır. Her temas iz bırakır maalesef dosyada iz bulamıyoruz. Olay yerinde tükürük izi, parmak izi, kanla ilgili araştırma yapılmaz mı? Üçüncü kişi belki aramızda olabilir” dedi.
Sanık avukatı Umut Nevzat Atasever, sanık ile savunma sağlıklı iletişim kuramadığına, sorularına bir cevap bulamadığını, suç aleti olduğu öne sürülen bıçakla parçalara ayrılamayacağını ileri sürerek asıl suç aletinin araştırılmasını talep etti.
Sanık avukatı tahliyesini talep etti
Sanığın akıl sağlığının araştırılması gerektiğini belirten Atasever, “Sandalyede oturmakta sıkıntı yaşayan biri, bir insanı nasıl iddiaya göre 4-5 parçaya ayırmıştır? Suç aleti elde edilememiş ancak bu tutuklama gerekçesi yapılmıştır. Sanık cezaevinde tehdit edilmiş, başka bir koğuşa alınmıştır. Sanığın tutukluluğunun kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Adli Tıp Kurumu tarafından dosyaya sunulan raporda, Celal H.’nin dört çuval içerisinde bulunan cesedi üzerinde yapılan incelemede, ölümünün kesici ve delici alet yaralanmasından kaynaklı olduğuna yer verildi.
Duruşma ertelendi
Mahkeme heyeti, sanığın eşi ve çocuklarının tanık olarak dinlenmesine, sanığın kullandığı telefon numarasının iletişim trafiğinin bildirilmesi üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) rapor yazılmasına karar verdi.
Sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair rapor alınmasına yer olmadığına karar veren mahkeme, sanık Sitrak K.’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)