İsrail’in Filistin’e yönelik saldırısı “3. Dünya Savaşı’nın kıvılcımını başlatır mı?” tartışmaları gündemin ilk sırasında yer alırken, uzmanlar bu çatışmanın en geç bir ay içinde biteceği fikrinde birleşiyor.
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına ilişkin AA muhabirine açıklama yapan emekli Büyükelçi Uluç Özülker, bölgeden çekilen ABD’nin, İsrail-Filistin çatışması nedeniyle gönderdiği uçak gemileriyle yeniden Orta Doğu’ya döndüğünü ifade etti.
Özülker, “Cumhurbaşkanı’mız da ‘Bu gemilerin burada ne işi var?’ diye sordu. Amerika çok basit bir açıklama yaptı. Mealen söylüyorum, ‘İsrail kendi göbeğini keser, benim buradaki görevimin tek bir amacı var, şayet dışarıdan bir müdahale veya yardıma kalkan olursa muhatabı İsrail değil, ABD olacaktır.’ mesajını verdi.” değerlendirmesinde bulundu.
Orta Doğu’da yaşanan sorunun temelinin, İsrail, Filistin, Hizbullah ya da Hamas olmadığının altını çizen Özülker, “Gerilemekte olan bir ABD’nin, eski gücünü kazanmak için bölgede yarattığı sorunlar yumağının her geçen gün içinden çıkılmaz bir hal almasıdır. ABD, bugün İsrail’e, ‘Mühimmat vermiyorum, yetti artık sana desteğim.’ dese İsrail çatışamaz, Netanyahu da ayakta duramaz. İsrail’i ayakta tutan bir ABD faktörü var. Bizi de aynı şekilde ‘Bir sabah ansızın gelebiliriz.’ noktasına kadar götüren bir ABD faktörü var.” diye konuştu.
Batı’nın Filistin’deki sivil can kayıplarına tepkisiz kalmasını eleştiren Özülker, Batı’nın “ahlaksızca” bir tutum içinde olduğunu belirtti.
“Bir dünya savaşı çıkacağına inanmıyorum”
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Selçuk Köni, 16 yıldır Filistin halkının Gazze’de esaret altında yaşadığını belirterek, Hamas’ın unutulan Filistin sorununu dünya kamuoyuna tekrar hatırlatmak için harekete geçtiğini söyledi.
Hamas’ın savaşın ilk aşamasında bir hata yaptığına dikkati çeken Köni, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hamas ilk başta sivillere değil, İsrail ordusuna saldırsaydı, dünya kamuoyunun Batı kısmı, ‘Filistinliler sıkıştı, saldırmaktan başka şansları kalmadı.’ düşüncesiyle daha çok Filistin’in yanında olabilirlerdi. Bu durum, hep İsrail’in yanında olan Batı’nın elini daha güçlendirdi. Bu arada Arap ülkelerinde İsrail’e karşı ortak bir tavır alma yönünde hareket görmedik. İsrail mallarını protesto etmek, Batı’ya yapılan Arap yatırımlarını geri çekmek gibi davranışları olmadı. Bölgede İsrail’e karşı sesini yükselten bir İran var ama o da bölgedeki Şii yapılanmasını ABD ile çatışarak kaybetmek istemiyor. “
Filistin-İsrail çatışmasından 3. Dünya Savaşı çıkarmanın anlamsız olduğunu vurgulayan Köni, şu görüşleri paylaştı:
“Öncelikle buradan bir dünya savaşı çıkacağına inanmıyorum. Ne Rusya ne Çin ne de ABD bu bölgede bir cephe istemiyor. Amerika’nın burada verdiği mesaj, ‘Hamas size saldırdı, ona cevap veriyorsunuz, saldırıyı bu boyutta tutun.’ şeklinde. Aynı mesajı Hamas’a da veriyor. Amerika bölgede çatışma istemiyor. En önemli sebep de artık Orta Doğu cazibesini kaybetti zira yenilenebilir enerjiler önemseniyor. Orta Doğu’nun gelecekte kuraklığa mahkum olacağı gerçeği biliniyor. O yüzden farklı enerji elde etme yöntemleri bulunuyor.”
“ABD, Obama döneminden itibaren Orta Doğu’dan çekilmek istiyordu”
Bölgede sakinleşmeyi önleyen tek unsurun İsrail olduğuna dikkati çeken Köni, şu ifadelere yer verdi:
“Savaşın sona ermesi için İsrail’in, özellikle Netanyahu’nun psikolojisine bakmak lazım. İsrail hükümetinin savaşın kendine çıkardığı faturayı ödemek için bir zafer kazanması lazım. Zaten İsrail’in içinde de Netanyahu’nun artık bittiğini ve seçimi kazanmak için bu savaşa girdiğini söyleyenler var. Birçok can kaybı olan İsrail, Hamas’ı ekarte ederek, İsrail varlığını tanıyan Filistin otoritesiyle anlaşma yapabilir. Zaten ABD, Obama döneminden itibaren Orta Doğu’dan çekilmek istiyordu. Ancak ABD içindeki Musevi lobileri çok güçlü oldukları için İsrail adına ABD’nin bölgeden çekilmesini istemiyor. Buna rağmen Biden, Afganistan’dan çekildi. ABD’de Cumhuriyetçiler, ‘1948’den bu yana İsrail’e verdiğimiz destek yetti, çözüm iki devletli bir yapı.’ diyor. Bu nedenle rehine değiş tokuşu yapıldıktan sonra ABD’nin de baskısıyla 15 gün içinde savaş sona erebilir.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Filistin konusundaki tavrına vurgu yapan Köni, “Erdoğan, kamuoyunun görüş ve isteklerini rasyonel olarak yansıtmıştır.” dedi.
Prof. Dr. Köni, Gazze’de sivillerin ve çocukların ölümü karşısında Batı hükümetlerinin tavrının kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
“Bu çatışmanın ömrü, 3 hafta, en fazla bir ay”
Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Baydur da ABD’nin bölgeye uçak gemisi göndermesi nedeniyle bölgesel bir savaş çıkacak gibi hava estirildiğini ancak bu öngörüye katılmadığını söyledi.
Baydur, ABD’nin bölgedeki varlığının nedeninin, çatışma Hamas ve Hizbullah boyutunda iki cepheye yönelirse İsrail’e destek vermek olduğunu dile getirdi.
Medyada bir savaş çığırtkanlığı yapıldığına dikkati çeken Baydur, şunları kaydetti:
“Bu çatışmanın ömrü, 3 hafta, en fazla bir ay. Savaş acı, yoksulluk ve gözyaşı demek. Bu savaşın büyümesinden medet ummak kadar çılgınca ve gayriinsani bir şey olamaz. Filistin halkı zaten senelerdir topraklarından sürgün yaşıyor. İsrail, ‘Gazze’yi Hamas’tan temizleyeceğiz, ileride Filistin halkı dönebilir.’ diyor. Şu anda kendi topraklarından göç eden 5 milyon 750 bin Filistinli var, hangisi geri dönebildi? Gazze’deki halk bugün topraklarından gönderilirse geri dönmeleri diye bir şey söz konusu değil.”
Türkiye’nin, İsrail-Filistin çatışmasındaki tavrına işaret eden Baydur, “Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında çok olumlu bir politika üstlendi. Aynı anda hem Rusya hem Ukrayna ile görüşebilen ender ülkelerden biriydi. İstanbul’da bütün tarafları bir araya getirdi ve tahıl koridorunu açtı, bunlar çok önemli adımlardı. İsrail-Filistin çatışmasında da Türkiye’nin antisemitizm tuzağına düşmeden tavrını göstermesi doğrudur. Burada insanlık dışı savaş yaşanıyor, hiçbir kurala uymayan bir İsrail var.” diye konuştu.
Baydur, İsrail-Filistin çatışmasının kaybedenlerinin ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olacağını belirterek, “Risk alarak söylüyorum, bu çatışma ikisinin de siyaseten sonu olacak, ikisi de gidicidir.” değerlendirmesini yaptı.