Welcome to Our Website

Yasalar tamam, peki infaz sistemi?

Çiğdem Yılmaz – Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Hasan Sınar, 14 Temmuz’da yürürlüğe giren düzenleme nedeniyle üç yıl önce ateşli silahla cinayet işleyen bir kişinin, ekim ayında denetimli serbestlikle salıverileceğini öne sürerek, ceza infaz sisteminin kriminal eğilimli insanları cesaretlendirdiğini gündeme getirdi. Onlarca suç kaydı bulunmasına rağmen suç işlemeye devam eden kişileri cesaretlendiren yasalar mı, infaz sistemi mi; Türkiye ve dünyadaki durumu hukukçular Milliyet’e değerlendirdi. 

Suça karışanların aldıkları cezalara rağmen kısa sürede serbest kalması, son dönemde birçok olayla gündeme geldi. Şanlıurfa’da, 2022 yılında Komiser Yardımcısı Abdullah Yasir Binici ve Polis Memuru Cemal Bozkurt’u öldüren saldırganın çok sayıda suç işlediği ancak sadece dokuz yıl hapis yattığı ortaya çıkmıştı. 2021’de Polis Memuru Abdülkadir Güngör’ü öldüren saldırgan da birçok suçtan sabıkalıydı. Üç yıl önce Polis Memuru Erhan Gökteke’yi şehit eden saldırganlardan birinin 75 ayrı suç kaydı vardı. İstanbul’da geçen yıl, yengesi ve arkadaşını öldürüp kimlik kontrolü yapan iki polis memurunu vuran Güven Güler’in de 16 suç kaydının bulunduğu ve cezaevine girip çıktığı belirlenmişti. Son olarak Polis Memuru Hakan Telli’nin ölümüyle gündeme gelen bu vakaları, hukukçular, infaz sistemindeki yanlışlara bağlıyor. 

Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Hasan Sınar, kriminal eğilimli insanların cezaya çarptırılsalar bile o cezayı çekmeden salıverileceğine inanır hale geldiği görüşünde. Sınar, “Yürürlüğe giren yeni düzenleme ile, söz gelimi 3.5 yıl önce ateşli silahla cinayet işleyen ve 15 yıl hapis cezası alan bir kişi, düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sadece üç ay sonra denetimli serbestliğe hak kazanacak ve ekim ayında salıverilecek” iddiasında bulundu. 

Muğla’da 2020 yılında kız arkadaşını öldüren Kemaloğlu’nun 14 ayrı suç kaydı vardı.

‘Islah sağlanmalı’ 

Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Ali Kemal Yıldız da şu değerlendirmelerde bulundu: “Ceza kanunumuzda suçların cezaları ağır ama hükümlüler infaz düzenlemeleri sebebiyle hapse girmeyebiliyorlar veya erken ayrılabiliyorlar. İnfaz kurumlarında ıslah fonksiyonunu sağlayacak çalışmalar yapılmalı, koşullu salıverilme veya denetimli serbestlik öncesinde kişilerin ıslah olup olmadıklarına bakılmalı.” 

‘Adalete güven sarsılıyor’ 

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Timur Demirbaş da “Fiilen denetlenemeyen binlerce hükümlünün salıverilmesi toplumda infaz sistemine ve asıl olarak da adalete güveni sarstı. Kanunlarda cezaların yüksek olması bir anlam ifade etmiyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Ceza Hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu da “Doğrudan suça karışmış on binlerce insan var ve bunlar elini kolunu sallayarak geziyor ve daha sonra da daha nitelikli suçlar işliyorlar” dedi. 

ABD’de durum nasıl?

ABD’de yaşayan Avukat Kortan Toygar, Amerika’da infaz sistemiyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “ABD’de mahkumiyetin ikincil sonuçları arasında meslek ehliyetinin kaybı veya kısıtlanması, sosyal yardımlar ve öğrenci kredilerinden yararlanamama yer almaktadır. Bunun yanında, kamu güvenliğini artırmak ve rehabilitasyona ve topluma yeniden entegrasyona yardımcı olmak amacıyla suçlulara tahliye sonrası denetim uygulanmaktadır. Denetim, iyi eğitimli denetimli serbestlik memurları tarafından yürütülür. İkametgah değişikliği bildirimi, denetimli serbestlik memurunun ziyaretleri, suçlularla etkileşimde bulunmama, silah bulundurmama gibi kontroller yapılır. Eğer hakim kişinin denetimli serbestlik şartlarını ihlal ettiğini tespit ederse, hapis cezasına karar verebilir.”

İstanbul’da geçen yıl Hemşire Ömür Erez’i öldüren Rahmi Uygun’un 20 suç kaydı bulunuyordu.

Avrupa’da denetim çok sıkı

Doç. Dr. Ümit Kılınç, Fransa’daki infaz uygulamalarıyla ilgili şunları aktardı: “Şahıslar cezaevinden çıkmadan önce kamu makamlarına bir güvence veriyor. Serbest bırakılanların denetimi bir kurum tarafından yapılıyor. Bazı şahıslar da suç işlememe yükümlüğüyle serbest bırakılıyor. Örneğin, bir şahıs eşine şiddet uyguladı ve eşi ile bağlantı kurması yasaksa, bağlantı kurduğunda hemen cezaevine gönderiliyor.”

‘Türkiye uygulamada esnek’

Almanya’da avukatlık yapan Engin Şanlı da “Almanya ve Türk yasaları birbirine çok benziyor ama uygulamalarda farklılıklar söz konusu. Türkiye uygulamada daha esnek davranıyor. Burada denetimli serbestlik verilen her kişi için bir görevli atanıyor. Bu kişi denetimli serbestlik süresi boyunca ceza alan kişiye danışmanlık yapıyor. Üç yıl boyunca sürekli bu kişiyle temas halinde kalıyor. Temas sürmezse denetimli serbestlik kalkıyor ve hapse giriliyor” dedi.

Onlarca suç kaydı bulunan katiller

Cinayete karışan ve suç kayıtlarıyla gündeme gelen bazı zanlılar şöyle: 

Muğla’da kız arkadaşını öldüren milli boksör Selim Ahmet Kemaloğlu – 14 ayrı suç kaydı (Mayıs 2020) 

Bursa’da kavgaya müdahale eden polis memuru Erman Özcan’ı şehit eden T.A. – 16 suç kaydı (Haziran 2020) 

Ankara’da eşini öldüren Mehmet Erdoğan – 13 suç kaydı (Mayıs 2021) 

İstanbul’da Hemşire Ömür Erez’i öldüren Rahmi Uygun – 20 suç kaydı (Ocak 2022) 

Iğdır’da bir çocuğu öldüren Sabri Demir – 39 suç kaydı (Haziran 2022) 

İstanbul’da eski sevgilisi Elif Güneş’i öldüren Koray Gülbar – 24 suç kaydı (Temmuz 2022) 

Erzurum’da pandemi nedeniyle tahliye edildikten sonra İnfaz Koruma Memuru Turgay Kınalı’yı öldüren Yılmaz Çelik – 38 suç kaydı (Mart 2023) 

Şanlıurfa’da cezaevinden çıkıp eski eşi Esma Kalenderli’yi öldüren Murat Utuş – 27 suç kaydı (Ağustos 2023) 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir